İnsan doğar, büyür, gelişir ve ölür…
Bu yaşam döngüsündeki bir insanın yaşam süresi uzunmuş gibi düşünülse de aslında
gelişim süresine göre bakıldığında durum hiç öyle değildir.
Bir yüz yıl içerisindeki teknolojik değişimler ve yaşam standartlarının değişimini takip eder, bunların ne kadarından yararlandığınızı sorgularsanız; en kıymetli şeyin zaman olduğunu daha iyi anlarsınız.
Nefes alıp verme anı kadar olan zaman bile kıymetlidir. Çünkü o anı bir daha geri almanız mümkün değildir.
Bir iş veya süreçte geçirdiğiniz zaman karşısında elde ettiğiniz ya da kaybettiğiniz geliri düşündünüz mü? Harcadığınız zamanı başka bir şekilde harcasaydınız daha fazla getiri elde edebilir miydiniz? Kaybettiğiniz zamanı geri almanın bir bedeli olsaydı, bu bedel ne olurdu?
Sabah kalktığınızda kahvaltı yapacaksanız, ilk iş olarak banyoya girmeyi mi yoksa çay demlemek için suyu ocağa mı koymayı mı tercih edersiniz? Önce suyu ocağa koyarak ısınacağı zamana kadar banyodaki işi bitirmeniz size en az 15 dakika kazandırır. 80 yıllık bir ömürde günde 15 dakika toplamda yaklaşık bir yıla yakın bir süre eder. Bu şekilde düşünüyorsanız zamanı ekonomik kullanıyorsunuz demektir. Değilse gün geçiriyorsunuzdur ki zaten böyle bir durumda zamanın bir önemi de yoktur sizin için. Ölümlü dünya sonuçta…
Herkes eğitim alarak iktisatçı (ekonomist) olabilir ancak herkes iktisatlı olamaz. Bireysel zaman ekonomisinin faydası sizedir. Ancak
yöneticilerin zamanı ekonomik kullanmaları tüm toplumun faydasınadır.
Yönetici; gerek projeleri gerekse mesai anlayışıyla tasarruf ettiği zamanla, halkın geriye dönük kaybettiği ve satın alamadığı zamanına karşılık bir ikame getirebilir. Ayrıca yöneticilerin yükü hafifler. Kazanılan zamanda işlenen verilerle yeni projeler ve politikalar geliştirilir.
İşte bu yüzden akıllı şehir ve akıllı yönetici kavramları çok önemlidir. Akıllı şehir kavramında sürdürülebilirlik hakimdir. Yalnızca zamanın değil tüm kaynakların etkin kullanımını ana prensiptir. Bu yaklaşımı uygulayan akıllı yöneticiler sayesinde elde ettiğiniz fayda tüm toplumun faydasıdır.
Gelişmekte olan ülkelerle gelişmiş ülkeler arasındaki farkın kapatılmasında zaman ekonomisisinin payı da çok büyüktür.
Bu bağlamda, gerek kurumsal gerekse bireysel perspektifte zaman ekonomisi asla göz ardı edilmemelidir.
Atalarımızın dediği gibi vakit nakittir. Ancak bu perspektifte olmayan yönetimlerle zamanın boşa geçtiği, yalnızca kişisel tasarrufların da bir çare olmayacağı aşikardır.
SERDAR ASLAN
Kentbilimci/ Akıllı Şehirler ve Sürdürülebilir Şehirler Uzmanı