"Enter"a basıp içeriğe geçin

MİKRO HAREKETLİLİK – DİLİMİZ ZENGİNLİĞİMİZDİR

Daha önceki yazılarımdan da bilineceği üzere mikro-mobilite ve e-scooterlerin kent yaşamı üzerindeki etkilerine dair uzun zamandır çalışmalar yapmaktayız.

Mikro-mobilite ve elektrikli scooterler günümüzün vazgeçilmez bir gerçeğidir. Bu araçlara olan ilgi ve içinde oldukları sektör, yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada da hızla büyümektedir.

Ancak G-7 ülkeleri dahil olmak üzere belli başlı bazı kuralları belirlenmiş olsa da hiç bir ülkenin diğer ülkelerce genel kabul görmüş ve model olarak alınmış bir yasası ve hukuku bulunmamaktadır.

Bu araçların karıştığı kazalar sonucundaki yaralanmaların çoğunu ortopedik ve kafa travmaları yer tutarken halen kask takılıp takılmaması tartışılmaktadır.

Bizde ise Resmî Gazete’de 14 Nisan 2021 tarih ve 31454 sayı ile yayımlanan yönetmelikle bir çerçeve koymaya çalışılmışsa da günlük hayattaki kullanım yönüyle incelediğinde pek çok eksiği bulunmaktadır. Çünkü bu kavram dünyanın yeni tecrübe ettiği ve yaşa-gör modeliyle geliştireceği yeni bir kavramdır. Ancak daha çok yeni diyerek de asla göz ardı edilmemesi ve üzerinde çalışması gereken önemli bir süreçtir.

Hali hazırda küresel çapta model olacak bir hukukun olmaması bir dezavantaj gibi görünse de aslında bunu avantaja çevirmek mümkündür. Hatta bu çalışmayı Türkiye olarak bizlerin tamamlayarak dünyaya referans olmamız ve küresel yarışta öne geçmemiz mümkündür.

Mikro hareketliliğin baş rolündeki elektrikli araçların, otomobillerden çok daha çevreci olduğunu, kullanıcıların toplu taşıma araçlarının bağlantı noktalarına ya da ara noktalara ulaşmasında çok önemli bir ulaşım çözümü olduğunu kesinlikle benimsiyoruz.

Ancak yaptığımız takipler sonucu sahada kullanılışı, kentlerin alt yapısı, akıllı kent teknolojisi, güvenlik, işletmeciler ve kullanıcılar arasındaki sözleşmeler, yönetmelik ve tebliğler gibi pek konuda büyük eksikler olduğunu belirledik.

Genel kullanım kaynaklı eksiklerin yanında başka bir acil müdahale edilmesi gereken konu ise, e-skuter, e-sooter, elektrikli scooter olarak anılan bu araçların Türkçe bir adının olmamasıdır.

DİLİMİZ ZENGİNLİĞİMİZDİR

Dilimiz zenginliğimizdir. Dilimizin zenginliği adına bu çalışmanın yapılması gerekmektedir.

İngilizce Personal Computer (PC) kelimesinin dilimize Bilgisayar olarak geçişi çok başarılı bir adım olmuştur. Ancak televizyon konusunda aynı adım atılmamıştır. Her ne kadar küreselleşen dünyada scooter genel bir isimmiş gibi algı yaratılsa da bazı ülkeler buna müsaade etmeyerek kendilerine özgü isim çalışması yapmışlardır.

Elektrikli suketerler; Almanya’da Elektroroller, Fransa’da Trottinette, Hollanda’da E-step olarak adlandırılmaya başlamıştır.

Bu gelişmelere rağmen ülkemizde hızla kullanımı artan elektrikli scooterlerin halen Türkçe bir adı yoktur.

Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelikte bile ”Elektrikli Sukuter” olarak anılan bu araçların adıyla da ilgili bir çalışma yapılması gerekmektedir. Bu araçların adının resmi bir şekilde konulması ve kesinlike Türkçe olması kaçınılmaz bir gerçektir.

Bu konuyla ilgili görüşlerimizi kamusal sorumluluğumuz gereğince Türk Dil Kurumu Başkanlığı ve ilgililerine de ilettik.

Scooter, kökü İngilizce’deki scoot kelimesinden türemiştir. Scoot: kaçmak, tabanları yağlamak, sıvışmak anlamına gelmektedir. Yine bu çerçeveden bakacak olursak; dilimizde güncel hayatta kullanılan tüymek bu kavrama uygun bir kelimedir. Bu araçların kullan-bırak özelliği ve diğer sebeple skuterlere TÜYGEÇ ismini öneri olarak ortaya koyduk.

TÜYGEÇ sahaya ve bunu daha çok kullanan gençlere uygun olan önerilerimiz arasındadır. Ayrıca cızlamı çekmek deyimindeki anlamıyla CIZLAM da kaçmak, savuşmak anlamında olduğundan bir başka seçenek olarak değerlendirilebilir.

Tüygeç ve Cızlam kelimelerini gençlere sorduğumuzda tüygeç ismi çoğunlukla tercih edilmiştir. Cızlama basmak eski bir deyim olması sebebiyle cızlam da yaşlı kesimce tercih edilmektedir.

Sonuç olarak Mikro-mobilite ve Tüygeçler ile ilgili olarak atılması gereken adımlar vardır. Başta önemsenmeyen konuların sonrasında büyük sorunlar yaratmaması adına bu adımları atmak zorundayız.

Bu görev hepimizindir…

SERDAR ASLAN

NOT : Konu hakkındaki çalışma raporumuzu almak isteyen ilgili kurumlar mesaj atabilir.