Dünya dijital ve yeşil dönüşüm süreçleriyle hızlı bir değişim içerisinde. Gelişmiş ülkelerde süreç hızla devam ederken algı siyasetleri yapmak yerine akıllı kent teknolojileriyle kentlerine değer katan yöneticilerin çalışmaları takip edenleri hayrete düşürüyor. Kentin günlük akışından toplanan veriler yapay zekâ tabanlı sistemlerde işleniyor. Yanmayan lambaya, dolan çöp konteynerine anında müdahale edilebiliyor. Sokaklar caddeler kameralarla takip edilirken sensorlar aracılığıyla hava kirliliği, karbon izi gibi birçok veri işleniyor. Olumsuz durumlara anında müdahale ediliyor.
Verinin, bilginin her geçen gün daha da önem kazandığı bu dönemde kent yöneticileri bu sistemlere büyük bütçeler ayırıyor, ciddi yatırımlar yapıyor. Bu yatırımların sonucunda kent sakinlerinin yaşam kalitesi, güveliği artıyor. Yatırımı alan kentin; yönetim maliyetlerinden, iş gücünden tasarruf ediliyor, geliri artıyor.
YEREL BİR VAKA GENEL VİZYONUN YANSIMASIDIR
Antik Yunan Medeniyetini batıran, insanları 300 yıl boyunca güzel sözlerle uyutan demagoglardır. Güzel sözler söyleyen demagogların güzellikleri eylemlerine yansıdığı hiç görülmemiştir. Yeni bir çağ açan Osmanlı’yı çöküşü getiren temel nokta matbaa gibi pek çok yeniliğin yok sayılmasıdır. Avrupa’da yaşanan Rönesans ve Reform hareketlerinin takip edilmemesi aydınlanma çağının kaçırılmasına sebep olmuştur. Bizler bugün toplum olarak hala o karanlığın bedelini ödüyoruz. Dünyadaki akıllı kent gelişmelerini takip ettikçe yöneticilere ve çalıştıkları ekip üyelerine bakışım daha da keskinleşiyor. Burada yazmayacağım ama isteyene günlerce anlatabilirim.Beşiktaş’a giden yollar karanlığa teslim edilemez!
Yer: Zincirlikuyu Metrobüs Çıkışı Beşiktaş İstikametindeki Alt geçitler ve Etrafı
Gözlem Tarihi: 15 Aralık 2021-18 Ocak 2022
Bir ayı geçen bir süredir Zincirlikuyu metrobüs çıkışından Beşiktaş istikametindeki alt geçitleri ve etrafını gözlemliyoruz. Gözlem sonucu ”amaaan bi alt geçit altı üstü” diyerek geçiştirilecek cinsten değil çok dehşet verici. Alt geçitler özellikle taciz, saldırı gibi haberleriyle sıkça gündeme gelmesine rağmen ne yazık ki metropolün ve ulaşım bağlantısının tam orta noktasında olan bu alt geçitlerin durumu vahim. Güvenlik görevlisi yok, kameralar çalışmıyor veya takibi yapılmıyor. Temizlik ciddi sıkıntı. İş sağlığı ve güvenliğine uygunluğunda eksiklikler mevcut. Merdivenlerde kaydırmaz bantlar aşınma sebebiyle yok olmuş. Bu güzergahı her gün kullananların büyük çoğunluğu güvenlik gerekçesiyle alt geçidi kullanmak yerine yasak olmasına Barbaros bulvarı, çevre yolu ve köprüye bağlantı yolu olan ana caddelerden yürüyorlar. Durum sabah akşam aynı. O bölgedeki alt geçitlerden bırakın gece geçmeyi gündüz geçmek bile cesaret işi…
Güvenlik sorunu var:
Metrobüs-Beşiktaş istikametindeki ilk alt geçidin ana giriş merdivenlerindeki lambalar yanmıyor. Güvenlik kameralarının yönü görüntü alınmasını engellemek adına sürekli aşağıya indiriliyor. Bu durumun süreklilik arz etmesi görüntü alınmadığının ya da takibinin yapılmadığının ve suç unsurlarının orayı mesken edindiğinin göstergesi.
Elde ettiğimiz bilgiler ve fotoğraflar da bunları doğrular nitelikte.04 Ocak 2022 Salı 11:22, 14 Ocak 2022 Cuma 15:44, 14 Ocak 2022 Cuma 18:45, 18 Ocak 2022 Salı 18:41 tarihli fotoğraflı tespitlerden de görüleceği üzere bir narkotik durumu söz konusu. Kullanılan materyal çeşidi aynı olduğu için muhtemelen kullananlar da aynı kişiler. Güvenlik kameralarının indirilmesi de muhtemelen aynı kişiler eliyle yapılıyor.
Gözlem süresince yalnızca 13 Ocak Perşembe 2022 tarihinde alt geçidin Metrobüs girişi tarafındaki lambanın bir gün yandığı gözlemlendi. Koskoca bir ay içinde bir gün. Ertesi gün yapılan kontrolde ise lambanın yine yanmadığı gözlemlendi. Sonuç olarak, güvelik kameralarıyla birlikte ışıklandırma takip sistemi olmadığı ve takip edilmediği ortaya çıkıyor.
İkinci alt geçit ise tamamen karanlık. Ne girişlerde ne de içeride lambalar yanmıyor. Alt geçit atıl kaldığı için tamamen sokakta yaşayanların ve suç unsurlarının meskeni durumunda. Bu durum; tacizlere, saldırılara, suç unsuru oluşturabilecek tüm eylemlere zemin oluşturuyor.
Direklerin ışıkları yanmıyor:
Akşam karanlığında geçitlerin olduğu alandaki aydınlatma direklerindeki lambalar da yanmıyor. Çevre yolu Beşiktaş çıkışındaki yaya geçidi de karanlık. Geçen araçların ve binalardaki reklam panolarının aydınlatması yeterli değil. İnsanlar akın akın anayolda yürürken kazalara davetiye çıkarılıyor. Yalnızca yayaların değil seyir halindeki araçlar ve o bölgeden hareket eden elektrikli scooterlar da ciddi tehlike altında.
İstanbul gibi bir metropolün 24 saat hareketlilik yaşanan ve milyonlarca insanın geçtiği noktasındaki bu karanlık ne Türkiye’ye ne İstanbul’a ne Beşiktaş’a ne de komşumuz Şişli’ye yakışmıyor.
Yapay zekâların yönettiği akıllı kent yarışları son hızla devam ediyor. Metropoller markalaşma adına her türlü yatırımı yaparken, dünya dijital dönüşümle verileri kontrol ederken, yeşil dönüşümle enerjiden tasarruf ederken, bu görüntüleri üzerine alınmayan, yetki alanım değil diyerek sahiplenmeyen, gereğini yapmayan yönetici profilini kabul etmek karanlığı kabul etmektir.
AYDINLANMA ÇAĞINI KAÇIRDIĞIMIZ GİBİ DİJİTAL ÇAĞI DA KAÇIRMANIN BEDELİ: KARANLIKTIR…
Bu ağır bedelin yükünü gelecek nesillere yüklemeye de kimsenin hakkı yoktur!