Pandemiden beri hayat çok değişti!
Yaşam şartları çok ağırlaştı. 40tl olan et 400 TL oldu. Konut fiyatları uçtu gitti. Bu şartlarda normal bir ücret alan bir kişinin araba ve konut sahibi olması hayal odu. Kiralar açlık sınırının çok çok üstünde.
Dijital araçlardan izlenilen lüks şatafatlı hayatlar ve kötü yaşam arasında psikolojileri bozan gerçekler, toplumu zorluyor. Kolay değil, bu kadar yükü kaldırmak hakikaten kolay değil. İnsanlar çok yorgun…
Üzerine onbinlerce insanımızı kaybettiğimiz deprem… Yetmedi birde sel…
Şimdi de seçimler!
Herkes bir değişim istiyor. Ancak bu iş o kadar kolay değil! Bırakın seçimlerde değişimi; saçını sürekli aynı renge boyayan Ayşe Teyzem’in saç rengini bile değiştirmesi kolay değil. Bunun için o rengi gerçekte görüp beğenmesi gerek. Öyle ”Yap bakalım bakalit ombre” demekle olmuyor.
Yani diyorum ki önce değişimi hissettirmek sonrada bu değişimi uygulamalı göstermek gerekti. Süregelen alışkanlıklarını devam ettirenler için değişim kolay olmaz! Yıllardır A partiye verenlerin oyunu B partiye vermesi kolay değil.
Bir de kararsızlar var…
İşte değişimi getirecek olan kitle bu kitle: PARTİSİZ, TARAFSIZ, KARARSIZ ve TEPKİLİLER. Onlar halen kararını vermedi. Veremedi!
Son ana kadar bıçak sırtında gelindi. Ancak siyasette, 24 saat çok uzun bir süredir. Daha somut bir gerçek ise: Seçmenin fikri, oy verdiği paravanın arkasında mühürü basana kadar değişebileceğidir.
Bundan 2 sene önce linkteki yazıyı yayınlamış ve şöyle bitirmiştim:
Değişmeyen tek şey değişimdir. Yani değişime kimse karşı çıkamaz. Ancak emin olun ki algılar değil geçmişte olduğu gibi yine değişimi sağlayabilen gerçekler kazanacak!
Yarın akşam göreceğiz bakalım: yandaş anketleri mi yoksa halkın gerçekleri mi…?